Bebeğinizi kucağınıza aldınız, onun tüm ihtiyaçları karşılanıyor, peki ya siz? Akıp giden hayatın içerisinde nerelerdesiniz?
Üçüncü trimesteri de tamamladınız ve mucizenizle bir araya geldiniz. Ilk on gün o kadar hızlı geçiyor ki, alışma süreci ve kaygılar ön planda oluyor. Derken bir sabah uyanıyorsunuz ve bebeğiniz ile baş başa kalmışsınız evde sizi bekleyen yapılacak işler, kucağınızda hayatla tek bağlantısı memeleriniz olan bir bebek ve aynada çok lohusa bir kadın..
Neler geçti bu satırları okurken aklınızdan?
Ben çokça şükrettim öncelikle. Kızımı annemin çalışıyor olması sebebiyle tek başıma büyüttüm. Her zorluğu eşimin desteği ile göğüsledim ve sen yarım saat otur da ben biraz uzanayım diyeceğim kimse yoktu gün içinde yanımda. Bu sebeple kendimi güçlü hissettim hep. Öyle bir gerçek var ki her bebek farklı oluyor ve ilkinde ne kadar tecrübe kazanırsanız kazanın her yeni gelen bebekle başka başka hikayeler yazıyorsunuz. Işte babywearing de tam da bu noktada giriyor hayatımıza..
Doğduğu anda bebeğinizle ten tene temas yapıyorsunuz. Bebeğiniz doğduğu ilk anda sizin ve babasının kokusunu çekiyor ciğerlerine sonra emziriyorsunuz ve ilk iletişiminiz duygularla harmanlanıyor. Nasıl da şairane bir süreç değil mi? Hikayenin devamında bir varoluş süreci başlıyor. Uyumlanmaya çalışıyorsunuz, hayatınıza katılan yeni üye ile birbirinize alışırken kendi hayatınızı da devam ettirmeye, kendiniz olduğunuzu unutmamaya çalışıyorsunuz.
Her ne kadar eşiniz size destek olsa da hayatla tek bağlantısı memeleriniz olan bir bebeğiniz var ve sizin kucağınızda olmayı istiyor. Kucağınızda emmek, uyumak, kaka yapmak, emmek, uyumak, kaka yapmak, gözlerinizin içine bakmak, kokunuzu duymak, kucağınızda olmak. Yani her durumda sizin kucağınızda olmak. Bu sırada sizin ütü yapacak olmanız ya da kuaförde manikür yaptıracak olmanız onun önceliği değil.
Kızım okula gittikten sonra o eve gelene kadar akşam yemeğinin hazırlanması, çamaşırların yıkanması, ütülenmesi, evin süpürülmesi gibi işlerin yapılması gerekiyordu. Yanı sıra da kolik olan bebeğimin ihtiyaçlarının da karşılanması gerekiyordu. Bende hem hayatımı kolaylaştırmak hem de kendime zaman tanımak için giydim bebeğimi. Bize katkıları neler mi oldu:
Devamını okumak için tıklayınız.