Anne sütü bebek için en uygun besindir. Sağlıklı bir anne günde ortalama 700 – 800ml süt salgılamaktadır. Emzirme döneminde süt salgılanması kadının normal gereksinmesinden daha fazla enerji, protein, vitamin ve mineralleri almasını gerektirir. Emziren annenin salgıladığı sütteki enerjinin önemli bir kısmı yediklerinden sağlanmaktadır. Alınan enerji tam olarak süt enerjisine dönüşememekte, vücut dokuları da bir miktar harcanmaktadır. Emziren anne; ek olarak enerji ve besin öğelerini diyetle alamazsa kendi vücudundan harcar. Bunun sonucu kendi sağlığı bozulur ve yeterince süt veremez. Bu nedenle annenin, bebeğini emzirdiği dönemde kendi beslenmesine de dikkat etmesi gerekmektedir.
23,5 aylık emzirme sürecini geçirdiğimiz günlerde işe başladım. Artık hayatımızın farklı bir düzeni vardı. Sabahları beni işe uğurlayan ve akşam eve gelince kapıda boynuma atlayıp kucağımdan inmeyen kızım..
Çocuklar nasıl da her şeyin farkındalar ve onlara sunduğunuz yeni hayata kolaylıkla adapte oluyorlar. Önemli olan sadece onlara güven vermek! Her çocuğun beklentisi ve ihtiyacı farklı olduğundan onu nasıl karşılayacağınız da sizin aranızda. Biz bu güven ve özlem ihtiyacını memede bol vakit geçirerek karşıladık bir süre. Peki sonra ne mi oldu?
“Her yeni doğan bebek yeni bir dünya demek..! – Barış Manço”
Güliz Zehra 24,5 aylık oldu ve okulda yatağına yatıp kendisi uyurken hafta içi akşamları ve hafta sonları öğle uykusuna meme emerek dalmak istemeye ve bu konuda ısrarcı olmaya başladı. Ardından gelen pazartesi ise okulda öğle uykusunu reddetti. Ben her ne kadar kendimi sütten kesmeye hazır hissetmesem de Güliz Zehra’ nın kendi ayakları üzerinde durması, birey olduğunun farkına varması ve hayatımızın yeni düzeni için bunun olması gerekiyordu.
Biz bugüne kadar uyguladığımız her eğitimde bunun nedenlerini Güliz Zehra ile karşılıklı konuşup birbirimize sarılarak başlattık. Sütten kesme de de öyle oldu. Ona artık büyüdüğü için memede süt kalmadığını, bundan benim de çok üzgün olduğumu ama artık meme ememeyeceğimizi anlattım. Uzun bir ağlaşma sürecinin ardından bana sarılarak uyudu. Ertesi gün yine uyku öncesi aynı diyalog ve ağlaşma sürecinin ardından kucağımda uykuya daldı. Bir sonraki gün okula gitti ve herşey yolundaydı. Tekrar emmek istemedi. Durumu olgunlukla karşıladı.
Tabi ki bu süreç 2 günde bir anda olmadı. Sevgili Esra Ertuğrul’ un Bakırköy Annelerine yaptığı “Sütten Kesme” seminerinden sonra ben öğün azaltarak başlamıştım işe. Kızım bu süreçte 18 aylıktı. Sabah kalkar kalkmaz emer, kahvaltıdan sonra emer, öğle uykusunda önce ve sonra emer, akşam yemeğinden sonra emer ve gece de 3 defa kalkar emerdi. Seminerde aldığım ve uyguladığım ilk tüyo kahvaltı öncesi öğününü kaldırmaktı. Bu alışkanlığını unutması 1 hafta sürmüştü. Ben bu düzene alışması sırasında emzirme öğünlerini de yeniden planladım. Şöyle ki;
- Öğleden önce saat 10:00.
- Öğle uykusundan önce 12:30
- İkindi öğününden sonra saat 16:30
- Gece uykusundan önce saat 20:30
Güliz Zehra 20 aylık olana kadar bu düzende emzirmeye devam ettim. En çok süt salınımı gece olduğundan gece emzirmeyi kesmemiştim. Ta ki Joker Anneler Kulübü aracılığıyla Tansu Oskay’ ın uyku eğitimine katılana kadar. Ardından eşim ile Kadıköy Anneleri’ nin düzenlediği bir seminerde bir uzmandan daha Güliz Zehra’ nın uyku, emzirme ve beslenme düzeni hakkında bilgi aldıktan sonra ortak karar verip tek seferde kestim gece emzirmesini. Eğitimden eve döndükten sonra Güliz Zehra ile artık büyüdüğü ve gece meme ememeyeceğini anlattık. Önce kabul etmiş gibi davransa da babası ile odasına geçip uykuya daldıktan sonra 3 defa uyanıp yaklaşık 20 dakikaya yakın ağlayarak emmek istedi. İkinci gece 2 defa uyandı ve Tansu Oskay’ ın söylediği gibi üçüncü geceden sonra deliksiz uyumaya başladı. Böylece yalnızca gündüz emiyor gece ise deliksiz uyuyordu.
Tekrar iş arama süreci başlayınca kızım ara verdiği kreşe tam gün olarak devam etmeye başladı. Okulda tam gün vakit geçirince gündüz öğünleri kesilmiş oldu ve sadece eve geldiğinde ve gece uykusundan önce emmeye başladı. 23,5 aylık olup ben işe başladığımda ise sadece 1 kez emiyordu. Hayatımızın yeni düzeni sürecimizi biraz hızlandırmış, biraz da kolaylaştırmıştı.
Ben sütten kesmeye hazır değildim ama kararlı davrandım. Kızıma ise onu anladığımı hem söyledim hem de hissettirdim. Çünkü her ikimizde aramızdaki bu özel iletişimin kopmasını istemiyorduk. Duygularımızı daha sık yüksek sesle ifade etmeye ve daha çok sarılmaya özen gösterdik. Daha çok anne kız eğlenmeye, kirlenerek eğlenmeye, dans etmeye başladık. Çünkü önemli olan ikimizin de mutlu olmasıydı.
Sütten kesme kararı vermek zordu ama kızımın bir adım daha büyüdüğünü görmek, daha net ve kararlı olduğunu görmek içimde derinlerde hissettiğim ince hüznü biraz olsun hafifletiyor.
“Hayat zordur. Bu bir gerçek. Ama bir kez bu gerçeği anlar ve kabul ederseniz, hayat artık o kadar da zor olmaz. Çünkü bir kez kabul ettikten sonra, hayatın zor olduğu gerçeğinin bir önemi kalmaz.”
(M. Scott Peck’in “The Road Less Travelled (Az Gidilen Yol)” kitabından alıntı)
Sütünüzle kalın, mutlu kalın..
Zehra Dörter